İSTANBUL (İGFA) – Aksigorta, yapılan her bir konut poliçesinin bir kısmının zelzele bölgesine dayanak olarak dönüştüğü Hayata Devam Türkiye projesi kapsamında, 37 bin 500 yeni poliçe doğrultusunda Muhtaçlık Haritası iş birliğiyle zelzeleden etkilenen bölgenin düzgünlük halini desteklemek maksadıyla 3 milyon TL’lik dayanak gerçekleştirdi.
Bu kapsamda Aksigorta, zelzelenin yaralarını sarmak ve mümkün bir sarsıntıda yaşanabilecek hasarı minimize edebilmek ismine 69,9 milyar TL’lik zelzele riskini de Aksigorta’ya transfer etmiş oldu. Bu sayede Aksigorta, Kahramanmaraş’ta heyetim ve idaresini Muhtaçlık Haritası’nın üstlendiği; 115 haneye konut sahipliği yapabilecek kapasiteye sahip Ömür Alanı’nın kurulmasına ve güzelleştirilmesine dayanak oldu.
KADINLARA YÖNELİK ÜRETİM VE GİRİŞİMCİLİK FAALİYETLERİ DESTEKLENİYOR
Deprem bölgesindeki ekonomik, toplumsal, kültürel ve sivil toplumun yine yapılanması ve kalkınmasına katkı sağlaması beklenen Ömür Alanı içerisinde bulunan topluluk merkezleri, civarda yaşayan beşerler için kurum ve kuruluşların gerçekleştirmek istediği toplumsal programlara ve aktivitelere mesken sahipliği yapmak üzere tasarlandı. Bu doğrultuda alan civarında yaşayan aileler, gençler, çocuklar ve bayanlar bu alanlarda gerçekleştirilen aktivitelerden yararlanabiliyor. “Asrın felaketi” olarak isimlendirilen 6 Şubat zelzelesinin akabinde, Kahramanmaraş’ta kurulan bu ömür alanlarında birebir vakitte bilhassa bayanların yer alacağı üretim ve girişimcilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Sarsıntı bölgesinde ikamet edenler için daha düzgün bir gelecek hayali ile kurulan Muhtaçlık Haritası Kahramanmaraş Konteyner Hayat Alanı kapsamında ayrıyeten, etraf mahalleler ve konteyner kentlerdeki bayanlar da buradaki imkân ve uygulanacak programlardan yararlanabilecek.
AFETLERE HAZIRLIK KONUTLARIN SİGORTALI OLMASINDAN BAŞLIYOR
Bir fay çizgisi ülkesi olan Türkiye, 6 Şubat zelzelelerinin yaralarını hala sarmaya devam ederken, bu ay içinde de 17 Ağustos Gölcük sarsıntısının 25’inci yılını gerisinde bırakmış olacak. Bunların yanında uzmanlar İstanbul’da 2030 yılına kadar 7 büyüklüğündeki bir sarsıntının olma mümkünlüğünün yüzde 64 olduğunun altını çizerken, toplumda sarsıntı şuurunun gelişmesinin kritik kıymetine vurgu yapıyor. Afetlere hazırlığın yalnızca hayatta kalmakla ilgili değil, tıpkı vakitte maddi ve manevi kayıpların minimize edilmesiyle ilgili olduğunu hatırlatan uzmanlar; bireylerin, ailelerin, konutların ve iş yerlerinin afetlere hazırlık açısından sigortalanarak tedbir alınması gerektiğinin bir defa daha altını çiziyor.